Yasal Mirasçılar ve Miras Paylaşımı

Yasal Mirasçıların Kimler Olduğu ve Miras Payları

Aralık 01, 2021 - 20 dakikalık okuma

En temel anlamıyla mirasçı, miras bırakanın terekesi üzerinde külli halef sıfatıyla hak sahibi olan kişidir. Külli halefler miras bırakan kimsenin terekesini bir bütün halinde ve kendiliğinden kazanırlar. Külli halefler ölen kişinin borçlarından da müteselsil olarak sorumlu olacaklardır. Mirasçılar, mirasçı olmalarının temelindeki sebebe göre yasal veya atanmış mirasçılar olarak ikiye ayrılır. Bülten konumuz olan yasal mirasçılar kanun gereği mirasa çağrılan kişilerdir. Yasal mirasçılar, kan hısımları, sağ kalan eş ve devlettir. Bununla birlikte evlatlık ve altsoyu da evlat edinene kan hısmı gibi mirasçı olacaktır. Hukukumuzda kan hısımlarının yasal mirasçılığında zümre sistemi benimsenmiştir. Zümreleri aşağıda saydık. Bununla birlikte miras bırakanın sağ kalan bir eşi varsa, sağ kalan eş her durumda yani aşağıdaki üç zümreyle de mirasçı olacaktır.

I. Birinci zümre miras bırakanın altsoyudur. Birinci zümreyle birlikte mirasçı olan sağ kalan eşin yasal miras payı oranı ¼ olur.

II. İkinci zümre miras bırakanın anne ve babası ile onların alt soyları yani miras bırakanın kardeşleri, kardeş çocukları, kardeş torunları gibi aşağı ve yana doğru sınırsız olmak üzere olan kişilerdir. İkinci zümreyle birlikte mirasçı olan sağ kalan eşin yasal miras payı oranı ½ olur.

III. Üçüncü zümre ise yine aşağı ve yana doğru, sınırsız olacak şekilde miras bırakanın büyük anne ve büyük babaları ile onların alt soyudur (yani miras bırakanın amcası, halası, dayısı ve onların alt soyu gibi). Üçüncü zümreyle birlikte mirasçı olan sağ kalan eşin yasal miras payı oranı ¾ olur. Ancak üçüncü zümrede sağ kalan eşi korumak için özel bir düzenleme bulunuyor. TMK m. 497/5 uyarınca sağ kalan eşle beraber üçüncü zümrenin mirasçı olduğu ve büyük anne ve büyük babaların öldüğü ihtimalde en fazla hala, dayı, amca ve teyze mirasçı olabilecek, bunların mirasçılıklarına bir engel çıkmışsa veya M’den önce ölmüşlerse bu kişilerin payı kök içinde halefiyet ilkesi gereği kuzenlere kalmayacak, tüm miras sağ kalan eşe kalacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken ilk husus mirasçı olabilmek için bir zümreye dahil olma gerekliliğidir. Örnek olarak miras bırakanın büyük anne ve büyük babasının anne ve babaları, kan hısmı olmalarına rağmen bir zümre oluşturmadıkları için mirasçı değillerdir. Buna ek olarak, biyolojik anlamda kan hısımlığı baba yönünden mirasçı olmak için yeterli değildir, hukuki hısımlık yani soy bağının kurulması gerekmektedir. Anne yönünden hısımlık doğumla kurulurken baba yönünden evlilik dışı bir çocuk doğmuşsa çocuk ile baba arasında soy bağının kurulması gerekmektedir. Son olarak belirtmek gerekir ki kayın hısımları asla yasal mirasçı olamazlar.

Dikkat edilmesi gereken ikinci önemli nokta ise bir önceki zümrede mirasçının bulunması halinde bir sonraki zümrenin mirasçı olamayacağıdır. Bir zümrede tek bir mirasçının varlığı bile bir sonraki zümrenin mirasa çağrılmasına engeldir. Bir sonraki zümrenin mirasçı olabilmesi için bir önceki zümrede hiçbir mirasçının bulunmaması ya da var olan mirasçıların mirastan feragat, mirası ret, ıskat, mahrumiyet gibi sebeplerle mirasa nail olmamaları gerekmektedir. Burada önemli olan kan hısımlığının derecesi değil, önceki zümreye dahil olmaktır. Örnek olarak, miras bırakanın torunun çocuğu üçüncü dereceden, miras bırakanın anne ve babası birinci dereceden kan hısımıdır. Ancak miras bırakanın torunun çocuğu birinci zümrede yer aldığı için, mirasa ehil ise ikinci zümre mirasçısı olan miras bırakanın anne ve babasının mirasçılığını engelleyecektir.

Zümre içinde ön derecede bir mirasçı varsa miras bir alt derecedeki mirasçılara geçmez. Yani miras bırakanın oğlu veya kızı hayatta ve mirasa ehil aynı zamanda miras bırakanın torunları da bulunuyorsa, miras bırakanın oğlu veya kızı mirasçı olacaktır. Son olarak belirtelim ki miras bırakandan önce ölen veya sağ olsa bile mirasçılığına herhangi bir şekilde engel çıkan kişinin yerini onun altsoyu alacaktır. Buna kök içinde halefiyet ilkesi denir. Bütün bunları birkaç örnekle açıklayalım, Miras bırakana M, annesi ve babasına A ve B, büyük annesi ve büyük babasına BA ve BB, eşine E, çocuklarına Ç1 ve Ç2, torunlarına T1 ve T2, diyelim:

M ölmüş, ölmeden önce boşanmış olsun ve sağ kalan eş olmasın, M’nin yalnızca iki çocuğu Ç1 ve Ç2 olsun, bunlar miras payları ½ olarak dağıtılır. Eğer Ç2, M’den önce ölmüş ve geride T1 ve T2 isimli torunlarını bırakmış ise Ç2’ye düşecek olan pay onun çocuklarına yine eşit biçimde dağıtılır bu durumda da Ç1 ½, T1 ¼ ve T2 de ¼ oranında hisseye sahip olur. M’den önce ölen Ç2’nin sağ kalan eşine miras kalmaz çünkü kayın hısımları yasal mirasçı olamaz.

M ölmüş, geride eşi E, çocuğu Ç1 ve Ç2’den olan torunları T1 ve T2 kalsın. Ç2, M’den önce ölmüş olsun. Bu durumda sağ kalan eşe mirasın 1/4’ü gider. Kalan ¾’lik hisse eşit olarak Ç1 ve Ç2’ye dağıtılmalıdır, bu sebeple Ç1’e 3/8 kalır, ancak Ç2, M’den önce öldüğü için ona kalacak 3/8’lik hisse onun çocukları T1 ve T2’ye eşit paylaştırılarak T1 ve T2’ye 3/16’şar oranda hisse kalır.

M ölmüş, eşi veya çocuğu yok, annesi A, babası B hayatta olsun. Miras ikinci zümrede kalır ve eşit olarak paylaştırılır yani M’nin annesi A ve babası B ½ oranında hisseye sahip olurlar. Burada zümre başları artık M’nin annesi ve babası olduğundan bunlar hayatta ve mirasa ehil oldukları müddetçe miras onların alt soyuna yani M’nin kardeşlerine kalmaz.

M ölmüş, eşi veya çocuğu yok, annesi ve babası da M’den önce ölmüş, geride sadece babasının babası BB, babasının annesi BA ve annesinin annesi AA kalmış olsun. M’nin babasına kalacak ½’lik pay eşit olarak BB ve BA’ya eşit olarak dağıtılarak onların payları 1/4olacak, M’nin annesine kalacak ½’lik pay ise başka kimse olmadığından doğrudan AA’ya gidecektir.

M ölmüş, geride çocuğu yok ancak sağ kalan eş (E) ve M’nin annesi ile babası olsun. E’ye ½, A ve B’ye de ¼ oranında paylaşım yapılacaktır.

M ölmüş, geride çocuğu yok ancak sağ kalan eş (E) ve M’nin annesinin annesi, annesinin babası, babasının babası ve babasının annesi hayatta olsun. E’ye 3/4, AA, AB, BB ve BA’ya 1/16 oranında paylaşım yapılacaktır.

M ölmüş, geride eşi yok, üç çocuğu var ama üçüncüsü evlatlık diyelim. Türk Medeni Kanunu uyarınca evlatlık da kan hısmı gibi mirasçı olacağından üç çocuk da 1/3 oranında pay sahibi olurlar. Ancak belirtmekte fayda var ki evlat edinen ve hısımları evlatlığa mirasçı olamazlar. Yani evlatlık daha önce ölmüş olsaydı evlatlığın mirası M’ye intikal etmezdi.

Devletin mirasçı olabilmesi için ölen kişinin geride yasal veya atanmış mirasçı bırakmaması gerekir. Örnek olarak M ölmüş, hiçbir yasal mirasçısı bulunmuyor ancak terekesinin tamamını geçerli miras sözleşmesi veya vasiyetname ile en yakın arkadaşına bırakmış ise bu ihtimalde devlet mirasçı olamaz.

Anahtar kelimeler: Yasal mirasçılar, miras paylaşımı, miras payı, sağ kalan eş, kan hısmı