Vasiyetnamenin İptali ve Tenkis

Vasiyetnamenin İptalinin Şartları ve Tenkis Davası

Kasım 01, 2021 - 20 dakikalık okuma
Anahtar Kelimeler: Vasiyetnamenin iptali, tenkis davası, aktif tereke, pasif tereke, saklı pay, ölüme bağlı tasarruf

Hukukumuzda miras bırakacak olan kişi açısından ölüme bağlı tasarruf yetkisi sınırsız olmayıp düzenlemelere tabidir. Dava açılırken talep terditli yapılmalı, yani davaya konu vasiyetnamenin iptali, bu talep kabul edilmez ise saklı paylara tekabül eden kısım yönünden tenkise karar verilmesi talep edilmelidir.

Vasiyetnamenin bir kısmı ya da tamamı için açılabilecek olan iptal davası, bozucu yenilik doğuran bir dava olup geçmişe etkili sonuç doğurur. Açılan dava yalnızca davanın taraflarını bağlayacak ve dava açmayan kişiler açısından hüküm doğurmayacaktır.

Kanuna göre aşağıdaki sebeplerin varlığı halinde vasiyetname iptal edilebilir:

  1. Vasiyetname miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
  2. Vasiyetname yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
  3. Vasiyetnamenin içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,
  4. Vasiyetname kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.

İptal davası, vasiyetnamenin iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilecektir. Açılan dava, vasiyetnamenin tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olacaktır. Bununla birlikte iptal davası, vasiyetnamenin yapılmasına katılmış kişilere, eşlerine veya hısımlarına kazandırmada bulunulduğu için açılmışsa, vasiyetnamenin tamamı değil, sadece bu kazandırmalar iptal edilecektir. Görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılır.

Vasiyetnameler, tenkise tabi bir tasarruf olup tenkis davası saklı paylı mirasçı tarafından açılması gereken bir davadır. Tenkis davası da yenilik doğuran bir davadır ve miras bırakanın yapmış olduğu birtakım kazandırmalar mirasın açılmasından itibaren geçmişe etkili olarak kısmen ya da tamamen geçersiz hale gelir. Miras bırakanın tasarrufu neticesinde saklı paya sahip mirasçıların saklı payları zedeleniyorsa ilgili tasarruf ancak bu saklı payların dışında kalan kısım için geçerli olacaktır. Burada saklı paylı mirasçı vasiyetnamenin saklı payını ihlal ettiği ölçüde etkisiz hale getirilmesini talep eder. Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yeterli olmaz ise en yeni tarihlisinden en eskisine doğru gidilerek sağlar arası kazandırmalardan yapılacaktır.

Saklı pay kavramı ise kanunda sayılan kişiler ve oranlarla sınırlı olarak düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 506 uyarınca göre saklı paya sahip mirasçılar ve saklı pay oranları aşağıdaki şekildedir. Miras bırakan kişi ancak bu oranların dışında kalan kısım için ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir.

  1. Altsoy için yasal miras payının yarısı,
  2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
  3. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçüdür.

Saklı payın zedelendiğinden söz edilebilmesi için kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir. Bunun için tereke ile ilgili bütün kayıt ve belgeler dosyaya getirtilmelidir. Miras bırakanın temlik dışı taşınmazlarının tapu kayıtları ve diğer belgeleri mahkemece re’sen tespit edilir. Miras bırakanın, mirasçılar açısından saklı payı zedeleyip zedelemediği “net tereke” üzerinden hesaplanır. Net tereke, terekenin aktifinden pasifinin indirilmesi ile bulunacaktır. Net tereke bulunduktan sonra davacıların net tereke üzerinden miras payları bulunacak ve daha sonradan da saklı payları belirlenecektir.

######Terekenin Aktifi: Miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile denkleştirmeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Temlik edilen ve temlik dışı olan taşınmazların değeri, miras bırakanın ölüm tarihindeki bedelleri esas alınarak hesaplanır.

######Terekenin Pasifi: Miras bırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazım giderleri, miras bırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleridir.

Tasarruf konusu mal, değerinde azalma olmadan bölünemeyecek bir mal ise vasiyet alacaklısı (Davalı), tenkisi gereken kısmın değerini ödeyerek malın kendisine verilmesini ya da tasarruf edilebilir kısmın değerini karşılayan parayı isteyebilir. Davalıya bu seçimlik hak mahkemece kullandırılır.

Yargıtay’a göre tenkis davası bir eda davası niteliğinde olup, dava sonunda saklı payı ihlal edilen davacının ayrıca bir ifa davası açmasına gerek yoktur. Bu davanın açılması için miras bırakanın ölmüş olması gerekmektedir. Davacılar saklı paylı mirasçılar olabileceği gibi saklı paylı mirasçıların alacaklıları ve iflas idaresi de olabilir. Davalılar ise tenkise tabi tasarrufların lehtarı olan kişilerdir. Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve herhâlde vasiyetnamenin açılma tarihinden itibaren on yıldır. Burada dikkat edilmesi gereken husus 10 yıllık sürenin vasiyetnamenin açılma tarihinden başlayacak oluşudur. Mirasın açılması ve vasiyetnamenin açılması aynı şeyler değildir. Mirasın açılması ölüm anında olur ancak vasiyetin açılması ölüm anı değildir. Vasiyetnamenin açılmasında ise görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, vasiyetname tesliminden itibaren bir ay içinde açılır.

Yararlanılan Kaynaklar: Yargıtay 3. HD, KT: 04/12/2019, E. 2019/2081, K. 2019/9703 ve Yargıtay 2. HD, KT: 23/06/2005, E. 8487, K. 9834