Anonim Şirket Genel Kurul Kararının İptali - Muhalefet Şerhi - Peşin Muhalefet

Sermaye Artırımına İlişkin AŞ Genel Kurul Kararının İptali - Karara Muhalefet Ne Zaman Yapılmalı? Peşinen Muhalefet Dava Şartı Yokluğunu Gündeme Getirmektedir

Şubat 15, 2021 - 15 dakikalik okuma

Anahtar Kelimeler: Anonim Şirket, Genel Kurul Kararının İptali, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Peşinen Muhalefet, İptal Davası, Pay Sahipleri, Karara Olumsuz Oy Veren Pay Sahipleri, Kişisel Sorumluluk, Dava Şartı, TTK 445. madde, Asliye Ticaret Mahkemesi

Anonim Şirketlerin genel kurul kararlarının iptalinin şartları ve usulü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 445 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iptal istemi, kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık halinde yapılabilecektir. İptal davası, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacaktır. İptal davasını açabilecek kişiler kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Bu kişiler:

  1. Pay sahipleri
  • Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirten,

  • Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın:

    • çağrının usulüne göre yapılmadığını,
    • gündemin gereği gibi ilan edilmediğini,
    • genel kurula katılma yetkisi olmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını,
    • genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve bu aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri
  1. Yönetim kurulu ve

  2. Kararların yerine getirilmesi kişisel sorumluluklarına yol açacak olan yönetim kurulu üyelerinden her biri olacak şekilde sayılmıştır.

Uygulamada ise aralarında anlaşmazlık olan bazı ortakların ilgili karar henüz alınmadan, peşinen muhalefette bulundukları, buna mukabil de karara ilişkin olarak iptal davası açtıkları görülmektedir.

Yargıtay’a göre kararın alınmasından önce karara karşı çıkılması yani peşin muhalefette bulunulması öneriye karşı çıkış olarak kabul edilir ve bu durumda kanunun aradığı kararın alınmasından sonra yapılması gerekli muhalefetin bulunmadığı, bunun sonucunda da iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan karara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmemesi sebebiyle iptal davası açısından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekmektedir.